Tatil Zamanı Formda Zinde Ve Mutlu Kalmanın 14 Yolu

Meşhur ” Amanın, ben bu göbekle bu bikiniye nasıl gireceğim?” ayları havaların az az ısınmaya başladığı Mart ortalarıyla beraber çoktan başladı. Bir ya da bir buçuk aya kadar da, o hedefini gerçekleştirebilmiş olanları instagram’da bikinili pozlarıyla göreceğiz. Akıllısı yaz boyu formunu korumaya devam edecek, kendini bırakanı da daha tatil fikri ortaya çıkar çıkmaz, bünyeyi rahat bırakacak ve belki de daha yolculuğa bile çıkmadan kilo almasına neden olacak aksiyonlarda bulunacak. Silkelenin, o kadar da çabuk pes etmeyin, o kadar emeği çöpe dökmeyin. Birazdan madde madde anlatacağım yolları izleyin ki bir gidip beş dönmeyin. Keyifli okumalar şimdiden.

1

1.HAVAALANINDA YEMEK YEMEYİN

Havaalanları klasik bir şekilde, erkenden gelinen, fazlaca oyalanılan ve insanda yeme içme isteği uyandıran yerlerdendir. Ve ne yazık ki havaalanları, fastfood dükkanları ile doludur. Bu sebeple imkanınız varsa yolculuk öncesi yemeğinizi evde yiyin. Ha, yok, illa havaalanında yerim diyorsanız da salata gibi hafif bir şeyler tercih edin.

2.YOL ÜZERİNDEKİ RESTORANLARI ARAŞTIRIN

Mevzu ne olursa olsun, bir ön araştırma her zaman iyidir. Kendi aracınızla yola çıkıyorsanız, daha evvelden araştırdığınız ve en sağlıklı olduğuna karar verdiğiniz restoranların dışında yemek molası vermeyin. Bununla beraber sağlıklı atıştırmalıklarınızı da mini paketlerle yanınıza alın.

3.BETSUBARA İYİDİR

Betsubara Japonca bir kelimedir ve midede tatlı için bırakılan yer anlamına gelir. Bir tür sofra adabına, yemek jargonuna gönderme yapar. Tıka basa yemez Japonlar, minik de olsa tatlı için yer ayırırlar. Uzaklara gidip, farklı kültürleri görüp, aman da bu çok yağlı, aman da bu çok kalorili diye kendinizi belki hayatta bir kez karşılaşacağınız zevklerden mahrum bırakmayın. Mini zevkler için, her zaman mini boşluklar yaratın. Ama abartmayın.

4.AÇIK BÜFELERDEN UZAK DURUN

Bence tatilleri sağlıksız yapan en birinci yerler, bu açık büfelerdir. Zira ne kadar yersen ye, ekstra bir maliyet ödemeyeceksin. Bu bilinç insana yemek yedirir tabi. Gittiğiniz yerde açık büfe dışında seçenek yoksa, büyük tabak yerine, daha ufak bir tabakta, tüm çeşitlerin içinde en az zararlı görünenleri alın. Canınız tatlı mı çekti, tamam alın o çikolatalı pastayı, sıkıntı yok; ama tek başınıza yemeyin, paylaşın.

5.KİLONUZU KONTROL EDİN

Tatilde bile olsanız yiyip içtiklerinize dikkat edin. Sabahları tartılın ve içtiğiniz su miktarını kontrol edin. Büyük ihtimal sahilde ofiste olduğundan daha çok su ihtiyacı çekersiniz. Büyük ihtimal aynı oranda da su kaybedeceksiniz. Su önemli, tatilde susuz kalmayın.

6.ATIŞTIRMALIK HAZIRLAYIN

Tüm gün dışarıda olacaksınız, atıyorum tarihi bir kent gezisi olur, tekne turu olur, yakındaki yaylaya, mağaraya gidesiniz gelir, yanınıza otelde hazırlanmış mini atıştırmalıklar alın. Kuru yemiş ve meyveler olur, evde hazırlanmış protein barlar olur, koruyabilecekseniz yoğurt, ayran gibi tipik ara öğünler olur… Minik detay gibi gelebilir bu atıştırma işi size; ama günü kurtarır.

7.KENDİ YEMEĞİNİZİ YAPIN

Oteldeki açık büfeden bağımsız, kendinize ait mutfağınızın olduğu bir mekanda tatil yapacaksanız, aman uğraşmayayım, diye kendinizi pis pis hamburger, patates kızartması satan yerlere atmayın. Oturun pişirin kendi yemeğinizi. Hatta pazar olasılığınız varsa, gidin taze taze, organik organik alın her şeyi. Misss!!

8.ALKOLDEN UZAK DURUN

Alkol sanırım en çok tatillerde bu kadar keyifle tüketiliyordur. Ben kendi adıma alkolden zevk alma işini başkalarına bırakmış biri olaraktan, deliler gibi alkollü içecek içme olayını çözemiyorum. Tatil bittiğinde kazanılan göbeğin en büyük sorumlusu kim olacak dersiniz? Mr. Alkol elbette. Fazlasına hiç gerek yok, hamallık etmeyin.

9.ŞEHRİ KEŞFEDİN

Tatile gidip otele tıkılan, tatile dair her rüyasını otel vasıtasıyla gidermeye çalışanı hiç anlamam. Çık bir dolaş yahu! Bak kiralık bisiklet var, edin! Bak yakınlarda güzel bir tarihi anıt var, beş yüz merdivenli; ama olsun, tırman! Şu dağın hemen ardında, bilenin bildiğini bilmeyenden sakladığı cennet gibi bir koy var, e git yüz!

10. RUTİNİ AKSATMAYIN

Evdeyken sabahları koşar mıydın? E yine çık koş. Salona gider, matını serer, yoganı mı yapardın? E yine yap. Evinde ne yapıyordun? Tatilde de o severek yaptığın rutine sadık kal. Tatilde deniz var, kum var, frizbi var, plaj voleybolu var. Fazlan var, eksiğin yok, haydi yine iyisin!

11.GYM RAT OLUNMAZ, DOĞULUR

Otel bakarken spor salonu var mı diye soranlardan mısın? Ayh biz de oralılardanız, siz neresinden, içinden mi? Aferin o zaman size. Ufak tefek pansiyonlarda, bungalovlarda o imkanı bulamazsınız elbet. Lakin büyük otellerde, spor salonları olabiliyor. Bence otel bakarken bu da kriterlerinizden biri olsun

12.FONKSİYONEL EGZERSİZLERE YÖNELİN

Dediniz ki; ne büyük oteli Arzu Hocam, yatıp uyuyacağımız yer olsun da gym mim olmasın. Okey. O zaman kendinize mini bir alan bulun, serin havlunuzu yere, sadece vücut ağırlığıyla yapılan egzersizlerden ibaret bir program yazın. Tabiat ana çözülemeyen sorun vermesin!

13.İŞİ İŞTE BIRAKIN

Özellikle bazı meslek kollarındaki insanlar tatile çıktıklarında dahi kafa meşguliyeti yaşarlar. Bedenler tatilde zihinler ofiste olur. Ay lütfen, işi işte bırakın, bence bir hafta on gün siz olmadan da idare ederler. Ve sözüm size ey ofiste kalanlar, bırakın adam yüzsün güneşlensin be ya, arayıp durmayın bu adamı!

14.HİÇBİR ŞEY YAPMAYIN

Denize girin, bırakın kendinizi suya. Hamağa yatın, boş boş sallanın. Meditasyon yapın, kuşları, ateş böceklerini dinleyin, kumlara yatın, çimenlere yatın, güneşi, ayı, yıldızları seyredin. Yeter ki hiçbir şey yapmayın. Azıcık kafanız boşalsın.

Tatil güzel, evet. Ama bitmeyecekmiş gibi davranıp, istediğini yiyip içerek, hedonist gibi her güzel şeye kapılmak, dönüşünde de kaç aydır yok etmek için çabalanan göbekle ve belki başka pişmanlıklarla da eve dönmek berbat bir his olmalı. Bu yüzden ne yapmıyoruz, coşmuyoruz. Her zaman olduğu gibi, doğru besleniyoruz, doğru sürelerde uyuyoruz, doğru şekilde antrenman yapıyoruz, sevgiyle kalıyoruz.