Seyahat Etmenin 12 Dahiyane Ucuz Yolu

Yaz geç geldi ve elbette geç terk edecek bizi bu sene. Turist yapacak mı bu yaz yoksa seneye mi diye konuşup duralım, tatil yapacaklara da engel olmayalım.  ‘Tatil yazın yapılır’ klişesi bir yana, sonbaharda gezip görmenin tadı da çok başka. Bunca gezen tozan kişinin elbette bir bildiği var. Ucuz yollu seyahat etmenin ve tatilinizi resmen yarı fiyata getirmenin yollarını derleyip toparladım, içine 2016 turizminden nasibini almış Ege’nin incisi Didim’ den selamlarımı ve sevgilerimi de kattım. İşte adeta bir cep rehberi niteliğinde seyahat etmenin 14 dahiyane ucuz yolu:

1.Ucuz uçak bileti bakın

Takdir edersiniz ki böyle bir seçeneğin olduğunu size ilk kez ben söylemiyorum. Dünyanın hemen her yerinde internete sahip olan kişiler Easy Jet gibi sitelerden günlük satış bedelinin çok altında fiyatlara uçak bileti satın alabiliyor. Eğer ilk kez duyuyorsanız, ucuz dediysek öyle hemen aklınıza dandik havayolları falan gelmesin. Önde gelen havayolu şirketlerinin uçuşlarına denk gelmeniz de çok olası. Aynı sistem tren ve gemi seyahatleri için de geçerli. Unutmayın seyahat harcamalarının büyük kısmını ulaşım oluşturuyor. Bir tık ile ekonomi yaptınız bile!

2.Seyahat tarihinizde esnek olun

Yukarıda değindiğim ucuz uçak biletinin zorunlu faktörlerinden en başta geleni; sizin istediğiniz tarihte değil onların uygun gördüğü tarihte yola çıkacak olmanız. Şöyle ki; ayın son haftası yola çıkmak istediniz ama ucuz uçuş arama taramalarınız cebinize en uygun uçuş tarihinin ayın ilk gününde olduğunu söyledi. Eğer kendi işinizin patronu değilseniz elbette yıllık izninizi uçak biletinize göre organize edeceksiniz. Online bilet alacağınız sistemlere üye olun, siz zahmet etmeyin onlar sizin için uygun uçuşları mail ya da telefonla size bildirsinler.

3.Ölü sezon tercih edin

Girizgahta söyledim. Tatil illa yazın yapılmaz. Üstelik yazın yapacağınız seyahat aynı mevsimi yaşayan başka ülkelere olacaksa daha çok para harcayacağınız kesin. Örneğin, yaz mevsiminde İbiza, Bali, Dubai, Pukhet, Canary Islands tercihlerinizden biri olacaksa bir Bodrum tatilinin en az iki katı harcamayı göze almalısınız. Bu yüzden ölü sezon denilen zamanları tercih edin. İlla denize girmek isterseniz sonbahar da bunun için uygun ama “plaj değil kültür turizmi beni çok daha cezbeder” derseniz Venedik, Hırvatistan, efendime söyleyeyim İzlanda sadece yaz değil her mevsim baştan çıkarıcıdır.

4.Ücretsiz iletişim aplikasyonları indirin

Gündelik hayatınızda skype, whatsapp, tango, badoo, wechat gibi aplikasyonları kullanmıyorsanız bunların ne olduğunu konusunda hemen bilgi edinin, yetinmeyin indirin. Her ne kadar gsm operatörlerinin her şey dahil uygun yurt dışı indirimli tariflerinden edinmiş olsanız da siz yine de pek güvenmeyin. Öyle ya, nice memleketler görmüş, unutamayacağınız anılarla evinize dönmüşken birkaç hafta sonra gelecek telefon faturanız size büyük çapta bir sinir krizi yaşatmasın.

5.Banka kartınızı yanınıza alın

Her zaman kullandığınız banka kartınız yanınızda olsun. Hesap türünüz TL cinsinden olsa da seyahat öncesinde bankanızla görüşüp acil durumlarda hesabınızdan döviz olarak nakit kullanabilmenin yollarını ve kartınızla dünyanın herhangi bir bölgesinde ortak Atm’lerden para çekip çekemeyeceğinizi muhakkak öğrenin.

6.O ağır bavulu yavaşça yere bırakın

Tren ya da uçak fark etmez ama yanınıza kaç kg bavul alma hakkınız olduğunu yola çıkmadan önce öğrenmelisiniz. Eğer aktarma yapacaksanız bu devam edeceğiniz seyahat planları için de geçerli. 50 TL bagaj fazlası ödemek ilk etapta size zorlayıcı gelmeyebilir ancak tatilde bu 50 ’lerin beklenmedik yerlerde üst üste karşınıza çıkması seyahat bütçenizi sarsabilir. Hem gezmeye gidiyorsunuz moda haftasına değil. Gittiğiniz yerden giysi olsun, içki, hediyelik eşya olsun illa bir takım alışverişler yapacağınız için yola çıkarken en güzel bavul büyük ve boş  olandır. Az gidip çok dönmek, bagaj fazlasında da sizi yıpratmaz.

7.Ücretsiz ve indirimli yerleri önceden keşfedin

Yola çıkmadan önce gideceğiniz yerler listesi yapın. Online şehir rehberlerini incelerken müzeler, şovlar, gece kulüpleri, eğlence merkezleri gibi alanlara indirimli ya da ücretsiz giriş sağlayabileceğiniz fırsatları araştırın. Türklerin sık tekrarladığı gibi “Aman ne gerek var canım gidince bakarız, kuyruğa girer alırız bilet” demeyin. Kaybettiğiniz zaman ve para için oturup ağlarsınız. Gittiğinizde akşam üstü saatlerinden itibaren gençlerin dağıttığı her broşüre atlayın. Girişlere para vermeyin ve birden fazla mekanda eğlenin.

8.Kendinizi şımartmayın toplu taşıma kullanın

Euro’nun kullanıldığı bir ülkede iseniz kendi para biriminizle kıyaslamalar yapmaktan vazgeçin, bu canınızı sıkmaktan başka bir şey katmayacak. Havaalanına indikten sonra taksi yerine toplu taşıma araçlarını kullanın. Kaldığınız lokasyonda sürekli metro, otobüs kullanacaksanız tekli değil çoklu bilet alın. 1 haftadan fazla kalacaksanız indirimli yolculuk kartlarından temin edebilirsiniz.Gece konakladığınız yere dönemeyecek kadar yorgun hissederseniz en güvenli yol olan ve hemen her ülkede hizmet veren Uber çağırın. Başınıza bir iş gelmeyeceği gibi oldu da telefon, cüzdan düşürdünüz Uber sizi bulur.

9.Hotel kiralamayın arkadaş edinin

Seyahatlerde en çok harcama yapılan ikinci kalemse elbette konaklama. Hotel yerine hostelde kalabilir ya da 5 yıldızlı hotel yerine 2 yıldızlı motel alabilirsiniz. Ya da yola çıkmadan haftalar önce Airbnb, Craiglist gibi sitelerden oda-ev kiralayabilir hatta Coachsurfing gibi sosyal paylaşımlı sitelerden de bedava ve hatta tur rehberli konaklayacağınız evler bulabilirsiniz. Ancak bu uygulamalara dahil olduğunuz zaman evinde kaldığınız kişiye siz de o geldiğinde evinizi açmak ve hatta ona bir şehir turu yaptırmak durumundasınız.

10.Dışarıda yemeyin

Gittiğiniz ülkeye özgü tatları elbette deneyimlemek isteyebilirsiniz ancak bunu sadece bir kez yapsanız da bir şey kaybetmezsiniz. İlk günden sonra yemeklerinizi evde yapabilir ya da otelde kalıyorsanız market alışverişi yapıp öğünlerinizi odanızda geçiştirebilirsiniz. Kendimden biliyorum, gün boyu yürüdüğünüz yollar, sokaklar boyunca size her türlü yemek kokusu cazip gelir çünkü neden? Evde değiliz de ondan, evde olsak acıkmayız ama başka bir ülkede harcamalarımıza biraz dikkat etmek istediğimiz için karnımız hep inadına acıkır. İşte tam da bu noktada, sokağın başında sizi adı ve görseliyle cezbeden turist tuzağı restoran ve kafelerden uzak durun. Açlığın gözü kör ancak hesap geldiğinde günü zorunlu bitirmeyin.

11.Arkadaş Çin’de de olsa arayın

Telefon elimizden düşmüyor. Facebook’ta arkadaşlarımızın sayısı Çin’e kadar uzandı. Gittiğimiz gideceğimiz her ülkeden en az bir kişi ‘ortak arkadaşımız olabilir. İşte yolculuk öncesi bu ‘mutual friends’e çok önem verin. Sizi öyle güzel yaşatıp öyle güzel gezdirir, yedirir, içirir ki daha memlekete dönmeden bir bakmışsınız artık bff!

Ölümlü dünya, bir daha mı geleceksiniz? Belki gideceğiniz yeri ömrünüzde bir kez göreceksiniz çok da tutumlu olup hayatı kendinize zehretmenin gereği yok. Hadi hepsini yaptınız bari kredi kartınızı evde bırakın. Hepinize iyi tatiller!

Taylan Efe Çeki