Geçen sene okuyanlar hatırlayacaktır, yaz tatili için alternatif bir rota çıkardığımı. Bodrum ve Çeşme’den fenalık geçirenler için Kuşadası, Foça ve Balıkesir’in bilumum yazlık beldelerinin de hayat kurtarıcı ve görülesi güzellikte olduğunu sizden gelen geri dönüşümlerle tasdiklemiş oldum.
Konu yeme-içme-gezme olunca en derin zevkleri tadar, hayat bilgimi dökerim ortaya diyerek sizi çocukluğumda pek çok yaz tatilimi geçirdiğim Ege’nin incisi Didim’e götürmek isterim.
Antik kent değil kutsal mahal
Aydın’ın turistik ilçesi Didim (yeni adıyla Yenihisar tarihi adıyla Didyma) aslında bir antik kent değil kutsal bir mahal. Yazın nüfusu üç katına çıkan Didim, batısında ve güneyinde bulunan Ege Denizi’nde bir yarımadadır aynı zamanda.
Ulaşım
Akdeniz ikliminin en şahane yaşandığı yerlerden biri olan Didim’de yaz geç biter dolayısıyla, Ekim’e kadar tatil yapabilir ve denize girebilirsiniz. Türkiye’deki hemen her büyük şehirden Didim’e her gün otobüs seferleri düzenlenmekte. Havayolu ulaşımı karayolundan elbette daha kolay. Didim şehir merkezi, İzmir havaalanından 142, Milas havaalanından ise 86 km. Her iki havaalanından paylaşımlı ya da vip transferler mevcut.
Eğer aracınızla gelmediyseniz şehir merkezinde pek çok yere 2-2.5 TL karşılığında minibüslerle ulaşabilirsiniz. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun kente yeni kazandırdığı sarı renkteki şehir içi belediye otobüsleri (namı diğer sarı civcivler) de gecenin belirli bir saatine kadar hizmet vermekte. Onlar için de doldurup sürekli kullanabileceğiniz AyKart almanız gerekiyor.
Konaklama
Didim’e geldiğinizde şehir merkezi, Altınkum, Mavişehir ve Akbük gibi konaklayabileceğiniz lokasyonlara Marina caddesi de eklenmiş durumda. Buralarda ister günlük, haftalık, aylık ev kiralayabilir, isterseniz de tek yıldızlı bir motelden 5 yıldızlı otellere kadar diğer seçenekleri değerlendirebilirsiniz. Didim, diğer gözde tatil beldelerine oranla oldukça ucuz ve ekonomik.
Plaketli plajlar
Sahil şeridinde 50 km’lik bir alana yayılmış olan ve mavi bayrak ödüllü Didim plajları, yılın büyük kısmında güneşli olması ve de uzayıp giden kumsalları ile Ege’nin en gözde turizm merkezleri arasında.
Turkuaz renkteki Altınkum Plajı, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı durumunda. Sezonda oldukça kalabalık. Rüzgar sörfü, yelken, dalış gibi sporlarla ilgileniyorsanız Altınkum’un size sunacaklarına mutlaka göz atın.
Eğer biraz daha sakin kumsalların peşindeyseniz, o zaman Altınkum’un devamındaki 1, 2, 2.5 ve 3. Koylar sizi bekliyor.
Patikalar ardındaki Manastır Koyu’nun plajı ise cânım Yunanistan’ın Agathonisi ve Farmakonisi adalarının manzarasında yüzmeniz için hazır.
Didim’e 20 km mesafede bulunan Akbük Koyu, doğa içinde kamp kurmak isteyenlerin ve yatçıların buluşma noktası. Kumsaldan 100 m yürüyerek gidilebilen 1.derece SİT alanı kabul edilen Saplı Ada ve Kömür Adası’nı da Didim’de mutlaka görülmesi gereken yerler listesine alın.
Didim’e 10 km mesafe bulunan ve Beşparmak Dağı’nın yamacına konuşlanmış Bafa Gölü, 5 adet küçük adaya sahip. Yıllarca buralarda yaşamış çeşitli uygarlıkların mirası olan arkeolojik kalıntıların yanı sıra 200’ün üzerinde kuş türünü aynı anda görebileceğiniz Bafa Gölü Milli Parkı’nda düzenlenen trekking yürüyüşleri de yazın alternatif aktivitelerinden.
D-Marin
Türkiye’nin en büyük ve modern iki yat limanından biri. (diğeri Bodrum Turgut Reis Yat Limanı) Tüm yan tesisleri ile birlikte uluslararası standartlardaki bu marina denizde 580, karada 600 yat bağlama kapasitesine sahip dev bir tesis. Ayrıca marinanın içinde birçok alışveriş mağazası, restoran, market, beach club, bar-pub ve gece kulübü bulunuyor.
Aqua Park
Türkiye’nin en büyük ve kapsamlı su parklarından biri olan Mavişehir’de bulunan Aqua Park’ta çeşitli su aktivitelerinin dışında bol müzikli gece partileri de düzenleniyor.
Denizin içinde rakı-balık
Mavişehir demişken; ‘Kumsal’ adında salaş bir mekan düşünün denize sıfır, hatta öyle ki kumsala atılmış masalarda rakı-balık yaparken ayaklarınız med-cezirden Ege’nin sularıyla serinliyor. Genç ve yakışıklı personeli kendi elleriyle hazırladığı deniz mahsullerini servis ederken neşesi bol sohbetleriyle size zamanın nasıl geçtiğini hissettirmiyor.
Apollon Tapınağı
Elbette Antik dünyanın bilinen üçüncü büyük tapınağı Apollon!
Günümüze önemli bir bölümü bozulmamış olarak taşınmış olan, 2000 yaşındaki bu dünya tarih mirası, dev sütunları ve etkileyici mermer kabartmaları ile mitolojik dönemi bir film karesi gibi gözlerinizin önüne seriyor.
Zeus‘un oğlu Apollon’un güneş, ışık, müzik ve özellikle de kehanet bilgeliğinin tanrısı olduğuna inanılırdı. Halkın o dönemlerde yaşamlarını yönlendiren bütün kararları almadan önce muhakkak kahinlere danışıyor olmaları ise bu tapınağın neden bu derece büyük ve görkemli bir olduğunun cevabını veriyor.
Mitolojide, gözlerine bakanı taşa çeviren yılan saçlı, dişi canavar Medusa’nın da bu tapınakta yaşadığı söylenir, hatta tapınağın girişinde sizi tüm ihtişamı ile karşılar.
Kutsal Yol
Kehanet antik çağın en gözde yönetim aygıtı olduğundan tapınağın ziyaretçisi bugün olduğu gibi o dönemde de boldu. Kutsal alana çoğunlukla deniz yoluyla gelen ziyaretçiler, bugün Mavişehir olarak bilinen Panarmos limanından karaya çıkar ve Miletos’u Didyma’ya bağlayan Kutsal Yol’dan yürüyerek tapınağa ulaşırlardı.
Didim’de son üç yıldır Geleneksel Kutsal Yol Yürüyüşü düzenleniyor. Belediye Başkanı A. Deniz Atabay bu yürüyüşü uluslar arası boyuta taşımaya az kaldığını söylüyor.
Didim’de yaşayan çoğunluğu İngiliz olan yabancıların talebi üzerine belediye, restorasyonu tamamlayarak kiliseyi yeniden ibadete açmış.
Ayrıca Milet Antik Kenti, Priene Antik Kenti, Serapis Tapınağı ve Faustina Hamamı da Didim’de gezmeniz gereken arkeolojik merkezler arasında.
Denize sıfır gece hayatı
Altınkum’da sıralanmış Medusa, Sensation, Poseidon gibi beach kulüplerde yüzlerce kişiyle dans edebilir, denize sıfır manzaralı, doğal klimalı bu mekanlarda unutulmaz geceler yaşayabilirsiniz. Yine Altınkum’da yer alan Rehabilitasyon isimli mekanda pek çok alternatif ismin konserini izleyebilir, D-Marin içindeki Tren ve Blue Poin’te de zaman zaman ünlülerle dans edebilirsiniz.
Tarladan yemek masalarına…
Tripadvisor’a da gitmeden önce göz atın derim zira yemek için o kadar çok seçeneğiniz var ki önünüzde, mutlaka bir bilene danışmalı, yıldızlı restoran ve lokantaların hangileri olduğuna muhakkak bakılmalı. Lokanta demişken; sulu yemek özlemi çekerseniz şehir merkezindeki Didim Şehir Lokantası tipik bir esnaf lokantası kıvamında, hem ekonomik hem de lezzetli. Üstelik sebzelerin de ‘tarladan mutfağa’ şeklinde olduğu mühim dipnotu da ekleyeyim.
Eğer tatilde kendi yemeğimi kendim yaparım derseniz de, Çarşamba ve Cumartesi günleri şehir merkezinde, Pazartesi’leri de Mavişehir’de Pazar kuruluyor, düşünsenize her şey organik !
Didim okur kitlesi yüksek bir potansiyele sahip olmasına rağmen şehir merkezinde bir tek kitapçıya rastlamıyoruz. Altınkum’da gece gezerken gördüğüm korsan kitapçılar ise beni yıpratıyor. Kitap almak için tek mecra; süpermarket reyonlarında size sunulan sınırlı seçenekler. Bir de Didim Edebiyat Günleri var ki, pek çok yazarın imza gününe geldiği etkinlik geçen sene yaşanan terör olayları nedeniyle iptal edilmiş, bu yıl da aynı sebeplerin baş gösterişinden dolayı olup olmayacağı henüz netlik kazanmamış.
Kentten ayrılmadan yapmanız gerekenler:
- Pasaportunuz varsa Kos ve Kalimnos gibi yakın adalara düzenlenen turlara katılın hatta bir gece karşı kıyıdaki ucuz pansiyonlarda uyuyun.
- Kulak çorbasından tarhanya, acılı güveçten tandır kebabına, kedirgen kavurmadan etli nohut yahnisine, patlıcan kavurmadan keşkek’e, çingene pilavından etli enginara sayısız Aydın lezzetlerini ve buraya has inciri, turunç reçelini yemeden dönmeyin.
- Biranın ucuz ve gırla olduğu çoğunlukla İngilizlerin karaoke yapıp dans ettiği pub’larda vakit geçirin.
- Didim-Akbük yolu üzerindeki Saklı Cennet’e uğrayın hatta dolunayda giderseniz şahane olur.
Deniz tanrısı olan Poseidon için yapılmış Tekağaç burnundaki sunağı mutlaka görün. İyonya’nın güney sınırını oluşturan bu sunağın Poseidon’a kurbanlar adanan, hediyeler sunulan yerin olduğu bilgisi tüylerinizi diken diken etsin.