Malum kış mevsimine yaklaşmış bulunmaktayız. Kasım ayının da sonlarına doğru yaklaşırken havalar iyiden iyiye soğumaya başladı. Soğuyan havalarla birlikte bu aylarda içimizi ısıtacak, keyfimizi yerine getirecek birkaç içecek önerisinde bulunmak istiyorum. Soğuk kış günlerinde en çok tercih ettiklerimiz çay, kahve, bitki çayı gibi içecekler. Bir battaniye, bir de elimize kitap aldık mı oh değmeyin keyfimize! Ama sık sık tükettiğimiz çay ve kahve dışında, kış içeceklerinden en favorileri salep ve bozadır.
Salep, eskiden pastanelerin menülerinde yer alırken şimdilerde unutulmaya yüz tutmuş, yerini kahve çeşitlerine bırakmış, eskilerden günümüze gelen bir içecek. Şimdi size lezzetli bir salep hazırlamanın sırlarını vereceğim. En önemlisi süt, salep ve şekeri çokça kaynatmaktan geçiyor. Kaynadıkça salep güzelleşiyor ve kıvamlaşıyor. Servis ederken de çok az zencefil ve tarçını bolca üzerine serptik mi, tamamdır. Hem hastalıklardan korunmuş oluyor hem de tarçın sayesinde kan şekerimizi düzenlemiş oluyoruz. Biz buna bayılıyoruz!
En sevilen sıcak içeceklerden bir diğeri de sıcak çikolata. Kakao kokusuna ve tadına aşıksanız eğer, eminim tercihiniz sıcak çikolatadan yana olacaktır. Dışarıda satılan hazır paketlerden almak istemiyor, en doğalından evde hazırlamak istiyorsanız işte size çok kolay bir tarif: Bir büyük bardak sütü cezveye koyun. İçerisine 1 yemek kaşığı dolusu kakao ve 2 yemek kaşığı toz şeker ekleyerek karıştırın. İyice kaynatın. Kaynadıktan sonra çok az şekerinizi dengelemesi açısından tarçın ve 3 minik kare bitter çikolata ekleyerek karıştırın. Sütün sıcağıyla çikolatalarımız eriyecektir. Eğer isterseniz biraz da zencefil ekleyerek nefis baharatlı bir sıcak çikolata elde etmiş olacaksınız. Çok nefis oluyor benden söylemesi!
Boza ise en sevdiklerimden, vitamin açısından zengin bir içecek. Çocukken akşam saatlerinde sokaklardan “boooozaaa” diye bağıran bozacıların sesi gelirdi. Aslına bakarsanız, o günleri özlemedim değil. Babam da her fırsatta alırdı; ne severdim bir bilseniz… Sizler bozayı nasıl tüketirsiniz bilmem ama benden tavsiye tüketirken bolca tarçın ve bolca leblebi koyun, kaşık kaşık tüketin derim. Hem içinizi ısıtır hem de tatlı ihtiyacınızı karşılar.
Sırada klasik siyah, halis muhlis Türk çayımız var… Bilirsiniz, siyah çay hakkında birçok araştırma yapılıyor. Son yıllarda faydaları ve zararları ile ilgili birçok haber duyduk. Yarar ve zararlarını bilerek kararında içmekte fayda var. Şimdi sizinle siyah çay yapımıyla ilgili birkaç püf noktası paylaşacağım. Öncelikle, kuru siyah çayımızı elekten muhakkak geçirin ve tozlarını dökün. Ayrıca, bu konuda hepimizin yaptığı bir yanlış var: Genellikle üst demlik çaydanlığında kuru çayımız su kaynayana kadar durur ya hani, işte bu yanlış! Bu şekilde çayımız yanıyor, bunu da bilmenizde fayda var. Peki, ne mi yapacağız? Tabii ki önce suyumuzu kaynatıcaz. İyice kaynayan suyumuzdan demliğe suyumuzu alacağız, elekten geçirilmiş kuru çayımızı ekliyeceğiz ve bu şekilde demlenmesini sağlayacağız. Böylece hem daha duru temiz bir çay hem de tadı daha yumuşak, acımamış bir çay içmiş olacağız. Bu arada, çay muhabbet ister. Yanında koyu bir dost muhabbetini de unutmayın…
Peki ya Türk kahvesi olmadan olmaz diyenlerden misiniz? Soğuk kış günlerinde özellikle kahve keyfi ne de güzel gidiyor, değil mi? Şimdi sizlere Türk kahvesi yapmasının püf noktalarından bahsedeceğim. Kahvenizin bol köpüklü olmasını istiyorsanız mutlaka soğuk su kullanın. Bu önemli bir püf noktasıdır. Daha sonra, kişi sayısına göre ayarlanmış cezvenizdeki kahvenizle ve kullanıyorsanız şekeriyle birlikte iyice karıştırın. Ocağınızın en küçük gözünde en kısık ateşte hiç ellemeden köpüğünü yukarı bırakmasını bekleyin. Köpükler yukarı çıkınca fincanlara köpüğü pay edin ve kahveyi kısık ateşte bir taşım daha kaynatın. Köpüklü kahvemizi kahve fincanlarımıza doldurun ve servis edin. Yanında da suyu ve lokumu unutmayın…
Evet, içinizi ısıtacak içeceklerden bahsetmişken sizlere de mis gibi tatlı tadında, içinizi mutluluktan ısıtan bir hafta diliyorum. Afiyetle kalın…